“En büyük ilham, karakterlerin kendisiydi!”
Ormanın Hazineleri’nde Yeraz’ın macerası en sade ve gerçekçi haliyle sahneye taşınırken; oyunun yarattığı büyülü atmosfer de izleyiciyi farklı dünyalara götürüyor. Bu büyünün baş mimarlarından biri olan kostüm tasarımcımız Derya Ayvaz, yazarımız Nevra Nergiz ile bir araya geldi ve bir nevi Z raporu aldılar.
Nevra: Projenin en başına gidelim: Seninle ilk toplantımızda Ormanın Hazineleri’ni oyunlaştıracağımızı anlattığımızda aklında neler canlandı? Sonuca baktığında, o günküyle aynı noktada mısın?
Derya: Buluşmaya gelmeden önce kitabı okumuştum ve hikayeyi çok sevmiştim. Özellikle ana kahramanla aynı yaşlarda bir kız çocuğu annesi olarak beni ruhen çok duygusal bir yerden yakalamıştı. Zihnimde oluşan görsellere dair fikirlerimi de seninle ve yönetmenimiz Serel’le paylaştığımda ne kadar benzer yerlerde buluştuğumuzu gördüm. Bu heyecanımı ve inancımı daha da arttırdı. Hikayenin şatafattan uzak; naif, gerçekçi ve duygusal tarafının sahnede görsel olarak yaratıcı olabileceğimiz bir alan açacağını düşündüm.
Nevra: Sanırım ilk konuştuğumuz şey kostümlerin “zamansız” bir tavrı olması konusuydu…
Derya: Evet, bunun üzerinde durmuştuk ve tasarımlarla iyi çizilmiş bir çocuk kitabı etkisi yaratmaktan bahsetmiştik. Çocuklarını oyuna getiren ebeveynlerin de telefonları bir kenara bırakıp izlemekten keyif alabilecegi bir yaratım olması ana hedeflerimizden biriydi. Sonunda niyet ettiğimiz her bir maddenin gerçeğe dönüştüğünü görmek muazzam bir haz… Dolayısıyla ilk soruna geri dönecek olursak; evet, kesinlikle aynı noktadayız diyebilirim.
Nevra: Kostüm tasarımı sürecimizin büyük bölümünde ikinci el ürünlerle çalıştık ve bu senin tercihindi. Kıyafetlerin, aksesuarların üzerinde oynayabilmeyi neden istedin?
Derya: Asıl mesleğim sahne dekor ve kostüm tasarımı olsa da yaklaşık 20 senedir takı ve aksesuar üzerine çalışıyorum. Yıllar içerisinde hırdavat, duvar kağıdı, çöp poşeti gibi malzemeleri gündelik hayatımızdaki bilindik kullanımlarının dışında bir şeylere, özellikle takı gibi lüks aksesuarlara dönüştürme fikrini benimsedim. Buradan hareket ederek kostümleri düşündüğümde, ikinci el ürünleri seçmek benim için daha pratik oldu. Özellikle ana karakterlerin kostümlerinde illüstrasyon etkisini yaratmak adına gerek boya gerek başka malzemelerle manipüle edebileceğim birer tuval görevi görmelerini istedim. Mesela Caniko'nun kostümü 25’er liradan aldığımız 2 extra büyük beden erkek gömleğinden yapıldı. Absürt bir şekilde düğmelerle birleştirilip, boyanması sonucu, buruşturulup kenara atılmış bir günlük görünümüne kavuştu!
Nevra: Bu şahane bir fikir ve yaratım oldu gerçekten! Kostümleri hayal ederken, nelerden kimlerden esinlendin?
Derya: Benim için en büyük ilham karakterlerin kendisiydi. Duygusal yapıları, yaşam akışları ve hikayede neyi aynaladıkları gibi detaylardan yola çıkarak çalıştım. Elbette ki, her biri için bolca görsel araştırma yapıp ilham panoları oluşturmak, tasarımları özel ve ilgi çekici detaylarla zenginleştirmek adına faydalı oldu.
Nevra: Peki, nasıl bir çalışma rutini oluşturdun kendine? Karakter karakter mi ilerledin yoksa karışık mı?
Derya: Başta hepsini birlikte çalışmaya başlamıştım ama karakterler ana hatlarıyla netleştikçe detaylara girdim. O zaman da ayrı ayrı çalışarak ilerledim.
Nevra: Ne tip yorumlar alıyorsun? Ya da şöyle sorayım; senin kendine yorumun ne?
Derya: Yanağımdan bir makas alıp, “aferin sana” demek istiyorum kendime! Bölümünü okusam da bir kostüm tasarımcısı olarak ilk kez bir proje kapsamında işlerim gerçeğe dönüşüp sahnelendi. Dolayısıyla başlarda, “ya kotaramazsam” diye biraz endişelendiğimi itiraf etmeliyim. Ama sonunda hem her oyuncunun kostümünü severek taşıyıp rolleriyle daha da bütünleştiklerini sağladığını görmek ve elbette ki izleyenlerden aldığım yorumlar tüm endişelerimi yok etti. Çocukların özellikle ana karakterlerin kostüm ve aksesuarlarına sahip olup takmak isteyecek kadar bağ kurup etkilenmeleri benim için en güzel geri dönüş...
Nevra: Son sorum da şu: Hepsi çocuğun gibidir muhtemelen ama en sevdiğin Ormanın Hzineleri kostümü hangisi?
Derya: İtiraf ediyorum Yosun'un yeri biraz daha ayrı bende. Saç tasarımından, bir köy panoramasını boyadığım elbisesine, yakasına kondurduğum böğürtlenler, mantarlar ve kurbağaya kadar, oynarken en çocuk olduğum kostüm olduğu için muhtemelen...